Fotoğraf çekerken en önemli nokta fotoğraf makinesini tüm detaylarıyla bilmektir. İşe temelinden başlamanız yani en ince detayları dahi öğrenmeniz fotoğraf çekerken duyduğunuz hazzı arttıracaktır. Fotoğrafçılık terimleri ilk zamanlarda size yabancı gelebilir ama ilerleyen zamanlarda işin özünü bilmek profesyonelliğe attığınız adımları hızlandıracaktır.
DENKLANŞÖR: Pozlandırma yapmak için obtüratörü çalıştıran düğme ya da kol.
DİYAFRAM: Işığa karşı duyarlı filmin ne kadar ölçüde ışık alması gerektiğini kontrol eden objektif üzerindeki sistemdir. ENSTANTENE: Işığa karşı duyarlı filmin, ne kadar süre ile pozlandırılacağını tespit eden sistemdir.
FİLTRE : Filmlerin üretildikleri renk ısılarında kullanılmamalarından kaynaklanan renk ve ton hatalarını gidermek için kullanılan saydam ya da yarı saydam malzeme.
OBJEKTİF: Görüntüyü film üzerine net olarak yansıtan ince ve kalın kenarlı merceklerden oluşan optik sistemdir. OBTÜRATÖR: Objektiften film üzerine düşen ışığın süresini ayarlayan, otomatik olarak açılıp kapanan, siyah bez veya çelikten yapılmış perdedir. Verilen enstantene değerine göre açılır ve kapanır. Fotoğraf makinesinin en kolay bozulan ve en zor tamir edilen parçasıdır.
POZOMETRE: Fotoğraf çekimlerinde en uygun sonucun alınabilmesi için gerekli ışık ölçüsünü, enstantene ve diyafram değerini otomatik olarak gösteren cihazdır.
VİZÖR: Fotoğraf makinesini konuya yöneltmeye, konuyu çerçevelemeye, netlemeye, çekimin sağlıklı bir şekilde gözle kontrol edilmesini sağlayan mekanizmadır.
GREN: Fotoğrafın üzerindeki keskinlik, kumluluk oranıdır. Gren arttıkça kumluluk artar.
SENKRONİZASYON: Denklanşöre basılmasıyla, flaşın patlaması ve obtüratörün açılıp kapanarak çekim işleminin aynı anda sağlanması, çakışmasına denir.
NEGATİF: Çekilen konuların ters tarafa görüntü veren özelliğe sahip film görüntülerine negatif denir.
POZİTİF: Çekilen konuların aynı renk ve görüntü de görünen, kimyasal olaylardan sonra da pozitif görüntü veren filmlere denir. KONTRAST: Siyah-beyaz arasındaki ton farkı veya konu üzerinde görülen parlak ışıklarla gölgeli kısımlardan yansıyan ışıkların oluşturduğu açıklık-koyuluk farkına verilen addır.
DENKLANŞÖR: Pozlandırma yapmak için obtüratörü çalıştıran düğme ya da kol.
DİYAFRAM: Işığa karşı duyarlı filmin ne kadar ölçüde ışık alması gerektiğini kontrol eden objektif üzerindeki sistemdir. ENSTANTENE: Işığa karşı duyarlı filmin, ne kadar süre ile pozlandırılacağını tespit eden sistemdir.
FİLTRE : Filmlerin üretildikleri renk ısılarında kullanılmamalarından kaynaklanan renk ve ton hatalarını gidermek için kullanılan saydam ya da yarı saydam malzeme.
OBJEKTİF: Görüntüyü film üzerine net olarak yansıtan ince ve kalın kenarlı merceklerden oluşan optik sistemdir. OBTÜRATÖR: Objektiften film üzerine düşen ışığın süresini ayarlayan, otomatik olarak açılıp kapanan, siyah bez veya çelikten yapılmış perdedir. Verilen enstantene değerine göre açılır ve kapanır. Fotoğraf makinesinin en kolay bozulan ve en zor tamir edilen parçasıdır.
POZOMETRE: Fotoğraf çekimlerinde en uygun sonucun alınabilmesi için gerekli ışık ölçüsünü, enstantene ve diyafram değerini otomatik olarak gösteren cihazdır.
VİZÖR: Fotoğraf makinesini konuya yöneltmeye, konuyu çerçevelemeye, netlemeye, çekimin sağlıklı bir şekilde gözle kontrol edilmesini sağlayan mekanizmadır.
GREN: Fotoğrafın üzerindeki keskinlik, kumluluk oranıdır. Gren arttıkça kumluluk artar.
SENKRONİZASYON: Denklanşöre basılmasıyla, flaşın patlaması ve obtüratörün açılıp kapanarak çekim işleminin aynı anda sağlanması, çakışmasına denir.
NEGATİF: Çekilen konuların ters tarafa görüntü veren özelliğe sahip film görüntülerine negatif denir.
POZİTİF: Çekilen konuların aynı renk ve görüntü de görünen, kimyasal olaylardan sonra da pozitif görüntü veren filmlere denir. KONTRAST: Siyah-beyaz arasındaki ton farkı veya konu üzerinde görülen parlak ışıklarla gölgeli kısımlardan yansıyan ışıkların oluşturduğu açıklık-koyuluk farkına verilen addır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder